HomeMakaleler

YAHUDİLERE VE HIRİSTİYANLARA ZULMETMEYİ BIRAKIN

YAHUDİ VE HIRİSTİYANLARA ZULMETMEYİ BIRAKIN لَمْ يَكُنِ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ مُنْفَكِّينَ حَتَّى تَأْتِيَهُمُ ال

Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan
Miraç Mucizesi

YAHUDİ VE HIRİSTİYANLARA ZULMETMEYİ BIRAKIN

لَمْ يَكُنِ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ مُنْفَكِّينَ حَتَّى تَأْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُ (1)

            (Yahudi ve Hıristiyanların teşkil ettiği) kitap ehlinden olsun, (puta tapan) müşriklerden olsun, o kâfir olmuş kişiler (kâfirlikten) ayrılan kimseler olmadı, ta ki onlara pek açık bir delil gelinceye dek!

 

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ فِي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا أُولَئِكَ هُمْ شَرُّ الْبَرِيَّةِ (6)

            Kendileri kâfir olmuş olan o Ehli kitap (Yahudi ve Hristiyan) ve müşrikler gerçekten içerisinde ebedi kalıcılar olarak cehennem ateşindedirler! İşte sana! Onlar, yaratıkların en kötüsü ancak onlardır!

  

            Bu ayeti kerimelerde de beyan edildiği gibi Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gibi bir beyyine kendilerine gelmiş olduğu halde, ona inanmayıp dinine girmemiş olan Yahudi ve Hristiyanlar, ehli kitap olma vasıflarına rağmen, Kâfirlik sıfatından kurtulamamışlardır.

 

            Günümüzün bazı hoca ve aydın geçinenleri, Yahudi ve Hristiyanları cennete sokma çabasındaysalar da, bu ayeti kerime ehli kitaptan da olsa, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e inanmayan ve kendi batıl dinini bırakıp Tek ve Hak din olan İSLÂMA tabi olmayan kâfirlerin hepsinin cehennemde ebedi kalacağı hususunda açık bir nastır.

 

            Nitekim müfessirlerin beyanı veçhile “Hanif” ; aralarında hiçbir ayırım gözetmeksizin bütün peygamberlere inanan kimse demektir! O halde peygamberlerin en şereflisi olan Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e inanmayan kişi Hanif olamayacağı için Cennet yüzü göremeyeceği son derece açıktır.

 

                Bütün ayetler kendisine inen ve bunların tefsirini en iyi bilen Kâinatın efendisi  (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) efendimiz bakalım bu konuda ne buyuruyor?…

 

باب وجوب إيمان أهل الكتاب برسالة الإسلام

240 – (153) حَدَّثَنِي يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الْأَعْلَى، أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ، قَالَ: وَأَخْبَرَنِي عَمْرٌو، أَنَّ أَبَا يُونُسَ، حَدَّثَهُ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنْ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ قَالَ: «وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ، لَا يَسْمَعُ بِي أَحَدٌ مِنْ هَذِهِ الْأُمَّةِ يَهُودِيٌّ، وَلَا نَصْرَانِيٌّ، ثُمَّ يَمُوتُ وَلَمْ يُؤْمِنْ بِالَّذِي أُرْسِلْتُ بِهِ، إِلَّا كَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّارِ»

 “Muhammed’in canı, elinde olan Zata yemin olsun ki; bu ümmetten Yahudi ve Hıristiyan herhangi bir kimse, beni duyarda sonra benimle gönderilen dine inanmadan ölürse, mutlaka cehennem ashabından olur!”

Müslim İman 70 no: 153, 1/ 134

  

   Birde yanlış itikatlarına delil gösterdikleri şu ayetlere göz atalım:

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَالَّذِينَ هَادُوا وَالنَّصَارَى وَالصَّابِئِينَ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ (62)

           Şüphesiz o kimseler ki (önceki peygamberlere) iman etmiştirler, birde o kimseler ki Yahudi (olarak yeni bir şeriat gelinceye kadar Musa (aleyhisselam) ın tahrif ve neshe uğramamış olan şeriatına tâbi) olmuşturlar, ayrıca (Kur’an gelinceye kadar İsa (aleyhisselam)ın, değişime maruz kalmamış dinine uyan) Hıristiyanlar ve (Nuh ile İbrahim (aleyhimesselam) döneminde olanların dini üzere bulunan) Sâbiîler; (bunların içerisinden) her kim (o günkü şeriatın emrine göre) Allah’a ve son güne inanmış, salih bir amelde işlemişse; onlar için Rableri nezdinde (kendilerine ait) ecirleri vardır. (Kafirler korkuya düştüğünde) onlar üzerine hiçbir korku yoktur ve (günahkârlar, kaçırdıkları mükafatlara üzülecekleri zaman) ancak onlar mahzun olmayacaklardır.

Bakara 62

 

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَالَّذِينَ هَادُوا وَالصَّابِئُونَ وَالنَّصَارَى مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ (69)

        Şüphesiz o (münafık) kimseler ki (dilleriyle) inan(ıp da, kalpten inanma)mışlardır, o kimseler ki Yahudi olmuşlardır, birde o ( Nuh ile İbrahim (aleyhimesselam) döneminde yaşayıp onların dini üzere bulunan) sabiîlerle, Hristiyanlar; işte (bunlardan) herkim Allaha ve son güne inanır (, ahir zaman peygamberine iman başta olmak üzere diğer iman şartlarına da iman eder), ayrıca (namaz, oruç, haç, zekat gibi) salih bir amelde işlerse, artık (kafirlerin korkuya düşeceği o kıyamet gününde) onlar üzerine hiçbir korku yoktur ve (günahkarlar kaçırdıkları mükafatlara üzülecekleri zaman) ancak onlar mahzun olmayacaklardır.                                                                                                                                 Maide 69

     Yukarıdaki iki ayeti, cennete girmenin yeterli iki şartı olarak delil göstermek ilimle bağdaşamaz. Çünkü bu ayetlerden; Allaha ve Ahiret gününe inanmak yeterlidir manasını çıkarabilmek az cehaletle başarılamaz. Yoksa Allah’ın ayetlerinde çelişkimi görmekteler

  

أَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ الْقُرْآنَ وَلَوْ كَانَ مِنْ عِنْدِ غَيْرِ اللَّهِ لَوَجَدُوا فِيهِ اخْتِلَافًا كَثِيرًا (82)

        “Hâlâ mı Kuranı iyice düşünmeyecekler?  Eğer (O Kuran) Allahtan başkası tarafından (yazılmış) olsaydı elbette içerisinde birçok ihtilaf bulurlardı”.

NİSA 82     

  

        Ayetler birbirini tefsir eder yoksa tezat oluşturmaz. Ehli tarafından malum olduğu üzere bazı yerlerde bir hükmün bir kısmı bir ayette, diğer bir kısmı başka bir ayette olabilmektedir. Onun için Kur ani Kerim bir bütün olarak ele alındığında Allah ve Resulünün (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) emir ve yasakları anlaşılabilir, hükümleri ortaya çıkabilir. Zira yukarıda da söylediğimiz gibi ayetler birbirini tefsir ve izah eder.

لَيْسَ الْبِرَّ أَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلَكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَالْمَلَائِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ

              (Ey hükmü kaldırılan meseleleri önemseyip, iyiliğin tümünü onlardan ibaret sayarak Kudüs’ün doğu tarafını kıble edinen Hıristiyanlarla, batı cihetine yönelen Yahudiler!) O birr(u takva) yüzlerinizi doğu ve batı yönüne döndürmeniz değildir. Velakin birr, Allaha, o son güne, tüm meleklere, bütün kitaplara ve peygamberlerin hepsine inanmış olanlardır.

Bakara 177          

 

  

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا آمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِي نَزَّلَ عَلَى رَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِي أَنْزَلَ مِنْ قَبْلُ وَمَنْ يَكْفُرْ بِاللَّهِ وَمَلَائِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا بَعِيدًا (136)

              Ey (İslam’ın tümüne) inanmış olan kimseler! Allaha, Resulüne, Resulüne peyderpey indirmiş olduğu o kitaba ve daha önce topyekûn indirmiş olduğu kitaplara iman(da sebat) edin.

Her kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve o son günü (yahut bunlardan birini) inkâr ederse, muhakkak ki o, (dönüşü düşünülemeyecek şekilde) pek uzak bir sapmayla (hak yoldan) sapıtmıştır.

Nisa 136    

  

          Kurtuluşun ancak; beşi bu ayetler ile biri (ki kadere iman) Hadid sûresinin 22  Kamer sûresinin 49 tevbe sûresinin 51.ayetleri ile sabit olan 6 İman şartıyla olabileceğini söyleyen bin dört yüz küsur senelik mazisi bulunan büyük Ulema Suleha Müçtehit Sahabe ve Evliyanın anlayamadığını; masonluğu kesinleşmiş olan Abduh, bu küfür kokan görüşlerin takipçisi Süleyman ATEŞŞ ve ilk zamanlar kendisine reddiyeler yazmış olduğu kimseyi tasdiklemek yanlışına düşen Hayreddin Karaman, Ahmet Şahin, ve Bekir Karlığa gibiler mi anlamışşş ?

  

         Dalaletten kurtulmanın şartlarından biride peygamberlere iman iken Kâinatın efendisi (aleyhisselam) efendimize imanı olmayan Yahudi ve Hristiyanların sadece Allaha ve Ahiret gününe inanmalarını kurtuluşlarının sebebi olduğunu iddia etmek birçok ayeti kerimenin açık beyanlarını reddetmekten başka bir şey değildir.

 

         Kaldı ki İhlas suresinde açıklanan, doğurmayan ve doğrulmayan eşi ve benzeri olmayan Allah inancı; Üzeyir (A.S) ın Allah’ın oğlu (Haşa) olduğunu iddia eden hangi Yahudi de, İsa ( A.S) ın Allah’ın oğlu olduğunu ve Meleklerin Allah’ın kızları (haşa) olduğunu iddia eden hangi Hristiyan’da vardır?

İnsaf ve vicdan sahibi hiçbir kimsenin kabul edemeyeceği                                                               

وَقَالَتِ الْيَهُودُ وَالنَّصَارَى نَحْنُ أَبْنَاءُ اللَّهِ وَأَحِبَّاؤُهُ

“Biz Allah’ın oğullarıyız ve dostlarıyız”

Maide 18

           Diyen Yahudiler ve Hıristiyanların sapık fikirlerini görmemezlikten gelip te onlarda cennete girecekler demek diyebilmek Allaha karşı cüretkâr olmak değil midir?

  

          Bunların bu yanlış anlayışları acaba şunu mu ifade ediyor:? Allah Teâlâ hazretlerimiz Yahudi ve Hristiyanlara torpil yaptı (haşa) siz iki şeye inanın sizi cennete koyayım mı dedi? Şu iyice bilinmelidir ki İman şartları hiçbir kula farklılık arz etmez herkesin altı esasa inanması gerekir ki

وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ (7)

(O Resul size ne verdiyse onu alın) diye emir buyrulmuş olan Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin meşhur Cibril hadisinde de açık ve net olarak ifade edilmiştir.

 

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «سَلُونِي» ، فَهَابُوهُ أَنْ يَسْأَلُوهُ، فَجَاءَ رَجُلٌ، فَجَلَسَ عِنْدَ رُكْبَتَيْهِ، فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللهِ، مَا الْإِسْلَامُ؟ قَالَ: «لَا تُشْرِكُ بِاللهِ شَيْئًا، وَتُقِيمُ الصَّلَاةَ، وَتُؤْتِي الزَّكَاةَ، وَتَصُومُ رَمَضَانَ» ، قَالَ: صَدَقْتَ، قَالَ: يَا رَسُولَ اللهِ، مَا الْإِيمَانُ؟ قَالَ: «أَنْ تُؤْمِنَ بِاللهِ، وَمَلَائِكَتِهِ، وَكِتَابِهِ، وَلِقَائِهِ، وَرُسُلِهِ، وَتُؤْمِنَ بِالْبَعْثِ، وَتُؤْمِنَ بِالْقَدَرِ كُلِّهِ» ، قَالَ: صَدَقْتَ

İman nedir? Allaha meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe ve kadere inanmandır….

  

إِنَّ الدِّينَ عِنْدَ اللَّهِ الْإِسْلَامُ

 

            ‘Allah katında muteber din ancak İSLAM’dır’ : Buyuran Allah kelamına da itiraz edecek veya yanlış tevilde bulunacaklar?

 

            Yazımızın başlığında da ifade ettiğimiz gibi artık Yahudi ve Hıristiyanlara zulmetmeyi bırakın! Evet, yanlış ifade etmedim ve sizde yanlış anlamadınız:

          Araştırma ve inceleme sonucu hak dinin İslam olduğu gerçeğinin anlaşılma fırsatını henüz kaçırmamış hayattaki Yahudi ve Hristiyanlara; sizde doğrusunuz dininizde kalarak ta cennete girebilirsiniz diyenler; aslında onlara en büyük zulüm ve kötülüğü etmektedirler.

          

          Hiçbir kimsenin cehenneme girip ebedi olarak orada yanmasından memnun olmayız zaten kimin ne olacağı meçhuldür. Rabbimizden niyazımız günahlarımıza bakmayıp bizi meccanen affetmesi ve İmanımızı muhafaza etmesidir. Onun için, etiketi olup millet nezdinde itibar sahibi olan ilahiyatçı ve aydın kimselerin bu insanlara acıyıp şu açıklamayı yapmalarını bekliyoruz;

          

     “EY YAHUDİ, HIRİSTİYAN, MÜŞRİK, ATAİST, PUTPEREST, MECUSİ VE BUNLARA SEMPATİ

DUYUP ACABA BUNLARIN DİNLERİ, DAHA DOĞRUSU DİNSİZLİKLERİ MUTEBERMİDİR DİYE

KAFASINDA SORU İŞARETİ SAKLAYANLAR:

       SONSUZ SAADET VE MUTLULUK İSTİYORSANIZ TEK VE HAK DİN OLAN İSLAMA GELİN KURTULUN!… YOKSA SİZ BATIL İNANCINIZLA BİRLİKTE ANCAK ÇOK ELEM VERİCİ AZABI HAK EDEBİLİRSİNİZ.

 

         Denilecek ki siz neden bu açıklamayı yapmıyorsunuz?  Evet bizim etiketimiz yok belki de itibara alınacak bir vasfımız yok onun için, bunu yanlış konuşup bir yerlere gelmiş kimselerden bekliyoruz. Fakat hiçte sesimizi çıkarmıyoruz denilemez dilimizin döndüğü, ilmimizin yettiği kadar konuşmaya gayret ediyoruz tesirini yaratacak olan ancak her şeyin sahibi yüce Yaradan’ımızdır.

  

الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَعْرِفُونَهُ كَمَا يَعْرِفُونَ أَبْنَاءَهُمْ

 

          Kuran ifadesi ile Kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler O (Muhammed Mustafa) yı kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar buyrulmuş iken ve gerçekten hak dinde ancak İslam olduğunu yakinen bilmişlerken onların bu bilgilerini kuvvetlendirip sonsuz saadete kavuşmalarına sebep olabilmeyi göz ardı ederek: bunların hocaları böyle diyor Yahudilik ve Hristiyanlıkta geçerli imiş neden dinimi değiştireyim diyerek bu insanların ebedi olarak cehennemde yanmasına vesile olmak yakışıyor mu sizlere?

        

          Hayatında hiç bomba görmemiş adama sen çok iyi bir bomba imha ekibindensin deyip onu atom bombasını imhaya göndermek gibi bir şeydir bu. Hayatında hiç neşter görmemiş kimseye, sen çok iyi bir cerrahsın deyip kendi çocuğunu ameliyat masasına yatırıp buyur kes demek gibi bir şeydir bu.

  

           Şehevi duygu ve düşüncelere düşme tehlikesi olan gençlerimizin, yavrularımızın, kardeşlerimizin her türlü hayvani fiiliyatın serbest olduğu Yahudi ve Hristiyanların batıl dinlerine intisap edeceklerinden hiç mi korkmuyorlar madem onlarda cennete girecek?.

 

             AA bunların dinide mutebermiş bunlarda bizim kardeşimizmiş deyipte Bosnalı Müslümanlar gibi düşmana karşı uyanık olma ve vatan müdafaasına her zaman hazır olma şuurunu kaybedecek olan kimselerin çoğalmasından hiç mi endişe etmiyorlar?

  

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمْ أَوْلِيَاءَ

Ey İman etmiş olan kimseler Hem benim hem de sizin düşmanınız olanları dostlar edinmeyin

Mümtehine 1         

 

  

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ

 

           Ey İman etmişler Yahudi ve Hristiyanları dostlar edinmeyin Çünkü onların bir kısmı bir kısmının dostlarıdırlar İçinizden kim onları dost edinirse şüphesiz ki o da onlardandır.

maide 51 

  

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الَّذِينَ اتَّخَذُوا دِينَكُمْ هُزُوًا وَلَعِبًا مِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ وَالْكُفَّارَ أَوْلِيَاءَ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ

         Ey İman etmiş olan kimseler o sizden önce kendilerine kitap verilmiş olanlardan dininizi bir eğlence ve oyun edinmiş bulunanları da (diğer) kâfirleri de dost edinmeyin ve (kâfirlere dostluk hususunda) Allahtan hakkıyla sakının eğer (gerçek manada ) Mümin olduysanız

                                                                                                                                                                 Maide 57

  

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا بِطَانَةً مِنْ دُونِكُمْ لَا يَأْلُونَكُمْ خَبَالًا وَدُّوا مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الْآيَاتِ إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ (118) هَا أَنْتُمْ أُولَاءِ تُحِبُّونَهُمْ وَلَا يُحِبُّونَكُمْ وَتُؤْمِنُونَ بِالْكِتَابِ كُلِّهِ وَإِذَا لَقُوكُمْ قَالُوا آمَنَّا وَإِذَا خَلَوْا عَضُّوا عَلَيْكُمُ الْأَنَامِلَ مِنَ الْغَيْظِ قُلْ مُوتُوا بِغَيْظِكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ (119) إِنْ تَمْسَسْكُمْ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْ وَإِنْ تُصِبْكُمْ سَيِّئَةٌ يَفْرَحُوا بِهَا وَإِنْ تَصْبِرُوا وَتَتَّقُوا لَا يَضُرُّكُمْ كَيْدُهُمْ شَيْئًا إِنَّ اللَّهَ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ

 

118- Ey iman edenler! Kendi(din kardeşleri)nizden başkası(nı,Yahudi ve Hıristiyanlar gibi kâfir fırkaları)nı sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size hiçbir (fitne ve) fesat hususunda  (hiçbir şeyi) eksik etmezler. Onlar (din ve dünya hususunda daima sizin sıkıntıya düşmenizi isterler. Kin ve düşmanlıkları ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Düşünürseniz, biz size ayetleri açıkladık.

119- İşte siz (kâfirlerle dostluk kurduğunuz için) öyle (hatalı) kimselersiniz ki,(kendi kitabınıza inanmadıkları halde) onları seversiniz, hâlbuki onlar sizi sevmezler, siz kitap(lar)ın hepsine inanırsınız, onlarsa sizinle buluştukları zaman “inandık” derler. Baş başa kaldıkları zaman da kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: “kininizle geberin!”. Şüphesiz ki Allah göğüslerin (gönüllerin) özünü bilir.

120- Size bir iyilik dokunsa fenalarına gider, başınıza bir kötülük gelse onunla sevinirler. Eğer sabreder ve Allah’tan gereğince korkarsanız, onların hileleri size hiçbir zarar veremez; çünkü Allah onları kendi amelleriyle kuşatmıştır.

Ali İmran 118 119 120  

 Bu ayeti kerimeleri hiç mi görmediler veya duymadılar?

 

             Bu yanlış itikada sapanların Allahtan hidayetini niyaz ediyor tüm müminleri bu tuzaktan kendilerini ve çoluk çocuklarını sakındırmasını rica ediyoruz Maksadımız sadece müminlerin değil bütün insanlığın Allah’ın rızasına ulaştırıp sonsuz cennet hayatına kavuşmaya sebep olacak olan yüce dinimiz İSLAMA girmeleri ve ölünceye kadar sebat etmelerine vesile olabilmektir. Muvaffakiyet ancak Allah’tandır.

 

                                                                                              Duacı aciz kardeşiniz Ahmet Mollahüseyinoğlu

 

YORUMLAR

WORDPRESS: 0